29 Haziran 2014 Pazar

Posted by uçan adam Posted on 05:32 | No comments

EFSANE KADIN KAHRAMAN ''KURMANCAN DATKA''

İslam tarihinde kadınlar hep arka planda durmayı, kahraman dahi olsalar gizli kalmayı tercih etmişlerdir. Bu sebeple tarih sahnesinde isimleri pek zikredilmez. Lakin Kırgızların Hanım Kahramanı Kurmancan Datka için durum böyle olmamıştır. Müslüman hanımı temsil etmesinin yanında, er meydanında da kendini ispatlamış, vatanına ve milletine faydalı bir hanım nefer olarak, adını “Altay Kraliçesi” namıyla tarihe yazdırmıştır.


İslam tarihinde örnek alınacak kahraman kadınların azlığından şikâyet ediyoruz. Bu doğrudur; tarihe baktığımızda hanımlarından çok erkeklerin kahramanlıkları anlatılır. Hatta neredeyse hanım kahramanlar tarih sahnesinde yok gibidirler. Fakat bundan yüz on yıl önce tarihte öyle bir hanım vardı ki, hayatıyla bütün hanımlara numune oldu. Bu yazımızda sizlere hanımefendi bir kişiliğinin yanında, tam otuz yıl ülkesini başarıyla yönetmiş, diplomatik başarılarıyla ülkesini istiklaline kavuşturmuş, aynı zamanda ehl-i maneviyat bir hanımefendinin hayatını anlatacağız.

Çocukluk ve evlilik dönemi

Kahraman kadın olarak tarihe geçen nadir hanımlardan Kurmancan Datka, 1811 yılında Oşi (Osh) şehri yakınlarındaki Madı kışlağında, Mungus sülâlesinin Bargı kabilesinden orta halli bir çiftçi olan Mamıtbay’ın kızı olarak dünyaya gelir. Daha çok küçük bir çocukken ilk talebeliğine babasından aldığı derslerle başlar.

Büyüklerinden aldığı sağlam ahlâki terbiyenin yanında iyi bir eğitim görür. Tavırları, onu çevresinde saygı duyulan biri yapar. Hayatının seyri Hokand Hâkanlığı’nın başkanı ve aynı zamanda komutanı olan Alimbek Datka ile evlenmesiyle bambaşka bir hal alır. Çünkü kocası Alimbek Kırgızların siyasî ve askerî lideri olmasının yanında, devrin mücedditlerinden Salâhuddin ibn-i Mevlânâ Sirâcüddin (k.s.) hazretlerine bağlı bir müriddir.

Kısa zamanda Kurmancan Hanım da Salâhuddin ibn-i Mevlânâ Sirâcüddin (k.s.) hazretlerine bağlanır. Hocasından aldığı tasavvuf terbiyesiyle saliha bir hanım efendi olur.

“Sen şehit olacaksın bu rütbe herkese nasip olmaz”

Eşinin siyasi ve askeri konumu onu devlet yönetimine yakınlaştırır. İsabetli fikirleri, dirayetli yapısı ve kahraman ruhuyla Kırgız halkının yönetiminde söz sahibi olur. Eşi Alimbek Datka’nın yardımcısı olarak yönetimdeki vazifesine başlar.

Kurmancan Hanım bir taraftan eşinin yardımcısı olarak, Altay Vadisi’nin askerî sevk ve yönetimi görevini îfa ediyor, diğer taraftan da çocuklarını kendisi gibi yetiştirmeye çabalıyordu. Alimbek Datka ile evliliğinden beş oğlu ve iki kızları doğmuştu. Oğullarından Abdullah ordunun komutanıyken, diğer bir oğlu da Ruslar tarafından şehit edilmişti.

Suçsuz yere Ruslar tarafından idam edilen küçük oğlu Kamçıbek idam sehpasında olduğu sırada, Kurmancan Hanım oğluna dünya gözüyle son kez bakar ve orada şu sözü söyler: “Oğlum, lütfen metin ol. Metanetini kaybetme, ecdadında sıcak yatağında vefat eden kimse var mı? Sen şehit olarak gidiyorsun. Bu rütbe herkese nasip olmaz, unutma!”

Ardından şeyhi Salâhuddin İbn-i Mevlânâ Siracuddîn Hazretleri’nin manevi huzuruna gider…

0 yorum:

Yorum Gönder

  ©   Sağ Tıklama Engeli