1. tüynük/ tündük (toono). Evin hem bacası, hem de penceresidir. Genellikle bunun üzerine keçeden "tümüldük (örh)" örtülür. Tümüldük gece kapanır, gündüz açılır. Tümüldüğün tan çağında açılması gerekir. Geç kalan evlere halk arasında tembel gözüyle bakılır.
2. endek/kütü (deever). Evin üstünü örten keçe kaplama. Bunu dışına "ak kösk (cagaan bürees)" denen kumaş örtülerek evin ak görülmesi sağlanır. Kara evler hizmetlileri gösterir.
3. sırguk (bagana). Evin direği denen şey işte budur. Tündüğü yerinde tutar.
4. ok (un'). evin üst yapısını veren ağaç çıtalar. Alt uçları terim başlarına bağlanıp üst uçları tüynükteki yuvalarına yerleştirilir.
5. oçuk (golomt). Ot evin tam bu ortasında yakılır. İki sırık ortası ya da ocak üzerinden bir şey alınıp verilmez. Ocakta "tağan (tulga)" denen üç ya da dört ayak üzerine eşiç yerleştirilerek yemek ve çay yapılır.
6. tör (hoimori). Resimde bir yanlış var. Bu alçak masanın göründüğü yer evin iyesinin yeridir. Gelen erkek konuklar önem sırasına göre sağına doğru sıralanarak oturur. Sol yanı ise kadınların yeridir. Dolayısıyla bize göre sağdaki sırığın yanı evin eşinin ocağı idare ettiği yerdir. Yere oturmak için üzerine kalın iplerle iğne işlemesi yapılmış keçe "sırmak (şirees)" parçaları serilir.
7. terim (hana). Moğolca duvar anlamına gelen "hana" sözünün çoğulu olarak kanat dendiği de görülüyor. Evin çember yapısını bu ağaç ağlar verir. Evin büyüklüğü de 6, 7, 8 terimli biçiminde dile getirilir.
8. turdak (tuurag). Terimi kuşatan keçe örtü. Buradan "keçe turdaklı" sözü bozkırda göçebe olarak ve keçe evde yaşayan bütün halkları, "Türk turdaklı" ise göçebe olmakla birlikte yalnızca Türk olanları kasteder. Ak kösk burayı da kapsar.
9. serpme (üüd). Ağaç "kapı (haalga) bulunmadan önce girişteki açıklık bu ağır keçe parçası ile örtülürdü. Aynı gelenek günümüzde de sürmektedir. Türklerde kapı çift kanatlı olur ve gün doğumu yönüne bakar. Moğollarda ise kapı tek kanatlıdır ve artık güneye bakıyor. Buriad başkenti "ulaan-üüd=kızıl serpme" adı bu sözden gelir.
10. kapsa (hatavç). Giriş açıklığını veren ağaç dikmeler. Terimin iki ucu buraya birleştirilir. yine ak köskü dışarıdan kuşatıp tutturan baş (tolgoi), orta (dund) ve ayak (adak) kuşakları kapsaya bağlanır. kapsayı alt ucundan birleştiren ağaç parçaya "eşik (bosgo)" denir. üstten birleştiren parçaya ise "sunı (totgovç)" deniyor.
2. endek/kütü (deever). Evin üstünü örten keçe kaplama. Bunu dışına "ak kösk (cagaan bürees)" denen kumaş örtülerek evin ak görülmesi sağlanır. Kara evler hizmetlileri gösterir.
3. sırguk (bagana). Evin direği denen şey işte budur. Tündüğü yerinde tutar.
4. ok (un'). evin üst yapısını veren ağaç çıtalar. Alt uçları terim başlarına bağlanıp üst uçları tüynükteki yuvalarına yerleştirilir.
5. oçuk (golomt). Ot evin tam bu ortasında yakılır. İki sırık ortası ya da ocak üzerinden bir şey alınıp verilmez. Ocakta "tağan (tulga)" denen üç ya da dört ayak üzerine eşiç yerleştirilerek yemek ve çay yapılır.
6. tör (hoimori). Resimde bir yanlış var. Bu alçak masanın göründüğü yer evin iyesinin yeridir. Gelen erkek konuklar önem sırasına göre sağına doğru sıralanarak oturur. Sol yanı ise kadınların yeridir. Dolayısıyla bize göre sağdaki sırığın yanı evin eşinin ocağı idare ettiği yerdir. Yere oturmak için üzerine kalın iplerle iğne işlemesi yapılmış keçe "sırmak (şirees)" parçaları serilir.
7. terim (hana). Moğolca duvar anlamına gelen "hana" sözünün çoğulu olarak kanat dendiği de görülüyor. Evin çember yapısını bu ağaç ağlar verir. Evin büyüklüğü de 6, 7, 8 terimli biçiminde dile getirilir.
8. turdak (tuurag). Terimi kuşatan keçe örtü. Buradan "keçe turdaklı" sözü bozkırda göçebe olarak ve keçe evde yaşayan bütün halkları, "Türk turdaklı" ise göçebe olmakla birlikte yalnızca Türk olanları kasteder. Ak kösk burayı da kapsar.
9. serpme (üüd). Ağaç "kapı (haalga) bulunmadan önce girişteki açıklık bu ağır keçe parçası ile örtülürdü. Aynı gelenek günümüzde de sürmektedir. Türklerde kapı çift kanatlı olur ve gün doğumu yönüne bakar. Moğollarda ise kapı tek kanatlıdır ve artık güneye bakıyor. Buriad başkenti "ulaan-üüd=kızıl serpme" adı bu sözden gelir.
10. kapsa (hatavç). Giriş açıklığını veren ağaç dikmeler. Terimin iki ucu buraya birleştirilir. yine ak köskü dışarıdan kuşatıp tutturan baş (tolgoi), orta (dund) ve ayak (adak) kuşakları kapsaya bağlanır. kapsayı alt ucundan birleştiren ağaç parçaya "eşik (bosgo)" denir. üstten birleştiren parçaya ise "sunı (totgovç)" deniyor.
0 yorum:
Yorum Gönder