25 Haziran 2014 Çarşamba

Posted by uçan adam Posted on 03:13 | 4 comments

HURMA TAM BİR ŞİFA KAYNAĞI

Yapılan araştırmalara göre, hurma, hafızayı geliştiriyor, kolesterolü düşürüyor, kanser önleyici antioksidanları ihtiva ediyor, bebeklerin beyin gelişimine önemli katkı sağlıyor, ülsere ve böbrek yetmezliğine fayda sağlıyor, sindirim sistemini düzenliyor.
Ramazanlarda oruç açarken çok tüketilen hurmanın aslında yıl boyu tüketilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, faydalarının saymakla bitmeyeceğini söylüyor. Hurmalar, bağırsakta bir A türü olan retinal'e dönüşen 15,6 mg B-karoten ihtiva ediyor. Yapılan bir araştırmada, lifli yiyeceklerle beslenmenin kolon, göğüs ve rahim kanseri ihtimalini düşürdüğü bildirildi.

Yüksek besin değerinin yanında hurmaların, antioksidan hususiyetine sahip olduğu biliniyor. Antioksidanların kanser, damar tıkanıklığı ve yaşlanmanın önlenmesinde faydalı olduğu biliniyor. Depolanırken bozulmaya meyilli diğer meyvelerin aksine, hurmaların soğukta muhafazasında antioksidanların yoğunluğu artıyor. Hurmanın ayrıca çağın hastalığı damar sertliği ve kolesterol için faydalı olduğu belirtiliyor.
KAN YAPICI
Hurmanın ihtiva ettiği demir, kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin sentezini kontrol eder ve bu da hamilelikte kansızlığın engellenmesini ve bebeğin gelişimi için hayati ehemmiyet taşıyan kandaki alyuvarlar kanda oksijen ve karbondioksiti taşıyarak hücrelerin canlılığını sürdürmesinde rol oynadığı belirtiliyor. Çok fazla demir sebebiyle, bir insanın günde 15 hurma yiyerek vücudunun demir ihtiyacını karşılayabildiği ifade ediliyor. Hurmada bulunan kalsiyum ve fosfor ise, iskelet oluşumu ve vücudun kemik yapısının dengelenmesi için çok mühim elementlerdir. Hurma, ihtiva ettiği fosfor ve kalsiyum ile kemik zayıflığına karşı bünyeyi koruyup bu hastalıkların azalmasına yardım ettiği öğrenildi.
BÖBREK HARABİYETİNE MANİ OLUYOR
2008'de yapılan bir çalışmada, hurmaların meyvesi ve çekirdeklerinden elde edilen özün, bir antibiyotik (gentamiçin) sebep olduğu böbrek hasarını azaltmadaki tesiri araştırıldı. Özün böbreklerin korunmasında tesirli olduğu ortaya çıktı. Bilim adamları, hurmalardaki antioksidan (E vitamini, askorbik asit ve melatonin) bileşiklerin bu korumayı sağladığını öne sürdü.
LOHUSA GIDASI
Yapılan araştırmalar sonucu, hurmanın antiseptik olduğu, lohusalık yaralarını çabuk iyileştiren bir ilaç olduğu, süt artırdığı, bebeği beslediği, içindeki potasyumun çocukların büyümesini sağlayan ideal besin olduğu kaydediliyor. Hurmada potasyum miktarı bol olduğu için bebeğin gelişmesini, gürbüzleşmesini, hasta olmamasını sağladığı ifade ediliyor. 2003'te yapılan bir çalışmada hurmaların glisemi (kandaki şeker oranı) endeksinin düşük olduğunun tesbit edildiği öğrenildi.

4 yorum:

  1. Selman bin Amir'den, Rasülüllah (s.a.v.) Buyurdu ki; " Sizden biriniz iftar ettiği zaman, hurma üzerine iftar etsin, Zira onda bereket vardır." İmâm-ı Ahmed, Tirmîzî, Ebû Davud, İbnü Mace, Dârimi, Enes (r.a.)'dan rivâyet etti ki, Buyurdu ki;" Rasülüllah (a.s.) namaz kılmadan evvel, olgun taze hurma üzerine iftar ederdi,
    Eğer bu yoksa, kuru hurma üzerine iftar ederdi." hadis-i şer’îf, Ebû Davud, Tirmîzî, rivâyet etti, dediki bu, hasen ve ğaribtir, ( El Kazani r. a)

    YanıtlaSil
  2. Hurmanın bereket olması ise; hurmanın ağacı olan nahle, tıpkı insan gibi câmiyyet unvanı ve birbirine uyumlu sıfatlar üzerine yaratıldığı içindir. Bu sebeple Peygamberimiz (a.s.) hurma ağacını, âdemoğlunun halası diye isimlendirdi. Çünkü bu, Adem (a.s.) 'in toprağının arta kalanından yaratıldığı içindir.
    Tıpkı Peygamberimiz (a.s.) 'in buyurduğu gibi, “Halanız nahle'ye (hurma ağacına) ikram ediniz. Zîra o, Âdem (a.s.) 'in toprağının arta kalanından (bakıyyesinden) yaratılmıştır.”

    YanıtlaSil
  3. Nahle'nin bereket diye isimlendirilmesinin, bu câmiyyet vasfı itibarıyle olması mümkündür ve onun meyvesi olan hurmayla iftar etme ise, onunla iftar edenin bir parçası olur ve o hurmanın cem edici hakikati de, bu cüz’iyyet alâkası itibarıyle, iftar edenin hakikatinden bir parça olur. Bu cüz’iyyet alâkası itibariyle, o hurmayı yiyen, cem edici hurmanın hakikatinde bulunan sonsuz kemâlâtı cem edici olur. Bu mânâ her ne kadar hurmanın her yenilişinde hâsıl olsa da, ancak oruçlunun kemâlâta mani olan şehvetlerden ve fâni lezzetlerden kurtulduğu vakit olan, İftar vaktinde tesiri daha fazla olur.
    Ve bu mânânın görünmesi, daha tam ve mükemmel olur.

    YanıtlaSil
  4. Rasülüllah (s.a.v.) 'ın buyurduğu;
    “Hurma mü'minin ne güzel sahurluğudur.” Bu kavlin hurmanın gıdasında olması itibariyle söy-lenmiş olması mümkündür ki; o gıda yiyenin bir parçası, yiyenin hakikatini kemale erdirme olmaktadır. Yoksa gıdanın hakikatini kemâle erdirme olduğundan değil. Ne zaman ki; oruç vaktinde bu mânâ bulun-madı. Bu mânâyı telafi etmek için hurmayla sahur yapmaya teşvik etti ve onu yemekte, bütün yiyecekleri Yemenin faydası vardır. Câmiiyyet vasfı sebebiyle iftar vaktine kadar bereketli kalır.
    Bu anlatılan gıdalanmaktan gelen fâide, sadece bu gıdalanma şer'î bir şekilde olduğunda ve de şeria-tın sınırı kıl kadar aşılmadığında oluşur. Yine bu fâidenin hakikati, yiyen kişi sûreti aşmış ve mânâ ve hakikate ulaşmış, zâhire karşılık bâtınla mutmain olduğunda elde edilir. İşte hal böyle olunca, gıdanın zâhiri, yiyenin zâhirine yardımcı, bâtını da, yiyenin bâtınını kemale erdirici olur. Yoksa normalde gıdanın fâidesi, sadece zâhirî bir yardımla (bedeni güçlendirmekle) sınırlıdır. Yiyeni de kusurun tam içindedir.
    Şiir:
    Yemeği cevhere dönüştürmeye çalış.
    Bundan sonra da istediğini ye!

    Gıdanın yiyeni kemale erdirmesi, iftarı acele yapmanın ve sahuru geciktirmenin hikmetidir.
    Selâmlar. Mektubat:cilt-1-162.Mektup

    YanıtlaSil

  ©   Sağ Tıklama Engeli